Spor Yazarı Volkan Ağır, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin UEFA 2. Turdaki Rakiplerini Yorumladı
Galatasaray’ın Rakibi “Lazio”
Roma kentinin mavi formalı temsilcisi geçen sene İtalya Ligi’ni 3. sırada bitirdi. UEFA Avrupa Ligi’ne Şampiyonlar Ligi elemesinde Bayer Leverkusen’e elenerek katıldı. Avrupa Ligi’ndeki grubunda Dnipro, Rosenborg ve Saint Etienne gibi kolay olduğu söylenebilecek bir grupta yer aldı. Grubu namağlup bitirmeyi başarsa da ligde aldıkları sonuçlara ve bulundukları konuda baktığımızda, teknik direktör Stefano Pioli takımını sadece Avrupa Ligi’ne odaklamış gibi gözüküyor. İtalya Ligi’nde ise durumları pek iç acıcı değil. Ligde şu anda 12. sırada bulunan takım 15 maçta sadece 6 kez 3 puana ulaşırken bir kez de berabere kalabildi. 3 sezon evvel Fenerbahçe ile çeyrek finalde eşleşmiş olsalar da bugün aynı konum ve performansta olduklarını söylemek mümkün değil. Kadroda en etkili isim olarak göze çarpan isim hâlâ Miroslav Klose. Onun da yaşı 37. Galatasaray’ın yüksek gözüken yaş ortalamasından da yüksek bir yaş ortalaması var Lazio’nun.
Galatasaray cephesine gelirsek de Mustafa Denizli’nin 2 şeyi çözmesi gerek. Bunun birincisi, takım savunmasının pozisyon alışı. İkincisi de, orta sahanın mücadele direncinin arttırılması. İlk maça kadar önünde 2 ayı olan Denizli bu sorunu kondisyoneri Stefano Marrone ile halletmeye çalışacağını düşünüyorum. Beşiktaş’a geldiğinde de Ernst ve Yusuf Şimşek gibi 2 nokta transfer yaparak takımı başarıya ulaştırmış olmasından yola çıkarak da yine nokta atışı iki transferle takımın işleyişini düzeltme yolunu da seçecektir. Mevcut futbolcuların da kendi itibarlarını kurtarmak açısından bu tür maçlara iyi şekilde konsantrasyon sağlamaları ve geçmişlerine baktığımızda avrupada zaferlere alışkın olmaları takımı ileri taşıyacak önemli faktör.
Bu eşleşmede Galatasaray’ın şansını daha yüksek görüyorum.
Fenerbahçe’nin Rakibi “Lokomotif Moskova”
Mevcut siyasi gelişmelere bakarsak sıkıntılı bir süreç yaşanacağı kesin. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye ve Türklere uyguladığı yaptırımlar malumunuz. Sportif yönüne gelirsek de kolay olmayacak bir eşleşme. Vitor Pereira, Fenerbahçe ile geçirdiği ilk haftalarda takımı oturtmak için süre istemişti. Ligde ilk devrenin sonuna gelindi, Avrupa Ligi’nde ikinci tura geçildi ancak elindeki kadronun kısıtlı olmasından yakınıyor ki, kimi istediyse de alındı.
Fenerbahçe’nin oyun olarak yapısal sorunu orta sahadaki ikilin kimlerden oluşacağı. Mehmet Topal’ın bu isimlerden biri olması kesin. Ancak yanındaki oyuncunun kesinlikle Josef de Souza olmaması gerekiyor. Yeteneklerinden ziyade Fenerbahçe’ye gelmeden evvel de Brezilya Ligi’nde 25–30 arası maç oynamış olması. Fenerbahçe forması ile oynadığı maç sayısı eklenince 50'ye yaklaştı bu sayı. Yorulduğu itirafı da kendisi tarafından dillendirildi. Adres Ozan Tufan’a dönmeli. Diego konusu da bir başka sorunsalı Vitor Pereira’nın. Yetenekleri ne kadar üstün olsa da zaman zaman yaptığı sorumsuzlukları takımın geleceğini önemli bir şekilde etkiliyor. Celtic maçında da Diego yüzünden Fenerbahçe turdan olabilirdi. Tabii ki burada bir başka mühim konuya da değinmek lazım ki, Fenerbahçe sayısal olarak rakibinden az kişi kaldığında skor olarak önde olduğu halde bunu korumayı beceremiyor. Burada sayısal zaafı öne çıkarabiliriz, fakat sarı lacivertli ekip tek farklı öne geçtiği maçların çoğunda geriye çekilip skoru 1–0'la bitirmeye çalıştı. Bunların da bir çoğunda zorlandı. Lokomotiv Moskova karşısında da bu durum başlarına sorun çıkarabilir.
Lokomotiv Moskova’nın gol bulmak gibi bir sorunu yok. Rusya Ligi’nde 3. sırada yer alan takım liderden daha fazla gol buldu. Beşiktaş’la deplasmanda oynadığı maçta geriye düşse de skoru eşitleyebildi. Deplasmanda Sporting Lizbon gibi bir takımı 3–1 yenmeyi başardı. Gol atmak konusunda derdi olmadığı gibi gol yemek konusunda da rakiplerine karşı cömert. Oumar Niasse, Manuel Fernandes gibi tanıdık isimler en tehlikeli oyuncuları arasında da yer alıyor.
